Liglerin tekrar başlatılacağı arifede gayet şampiyonluğa kitlenmiş bir şekilde çalışan, inanan bir taraftar, yönetim, takım bütünü görüntüsü vardı. Fakat gelinen noktada gerek saha içi gerekse de saha dışı eksiklikler, önünüze set oldu. Saydığım tüm paydaşlar ne yazık ki bu süreçte üzerine düşeni yapamadı. “Balık baştan kokar.” derler. Eğer ki bir takımda birileri kazanılan maçtan sonra rahatlıkla açıklama yapıp, puan kaybedilen maçtan sonra ortada görünmüyorsa orada çok büyük sıkıntı vardır. Bunu hele de şampiyonluğa yürürken yapıyorsanız çok büyük bir sorun var demektir. Üzerinize düşeni yapamıyorsunuz demektir.
3-4 sene içerisinde şampiyonluğa oynamak istediğiniz noktada ikinci yılınızda rakiplerinizin de hatalarıyla şampiyonluk yarışında buldunuz kendinizi. Yola çıktığınız insanları plansız programsız, egolarınız için kurban ettiniz. Yerini dolduramayınca da yükü tek bir insanın sırtına yüklediniz. Pandemi dönemine girilirken, herkese ihtiyaç varken tam da ritmini bulmaya başlayan Obi Mikel’e sakin kalmanız gereken yerde güç gösterisi yaptınız. Normal şartlarda nitelik nicelik bakımdan zaten eksik olan takımın bu süreçte ihtiyaç duyacağı, şampiyonluk süreçlerini çokça yaşamış bir futbolcuya rahatlıkla git dediniz. Yaşanan sürecin sorumlusu sizsiniz. Nasıl ki en ufak bir başarıyı bile sahipleniyorsanız, en küçük başarısızlık, yanlış da ilk size yazacak.
Gelelim altyapı meselesine, içerideki Getafe maçı sonrası da yazmıştım. Altyapılarda yetenekli futbolcular var fakat bu futbolcular A Takım seviyesine gelene kadar en ufak bir eğitim bile almıyor, kendi yeteneklerinin ekmeğini yiyorlar. Örneğin, Yusuf, Abdülkadir, Uğurcan birçok açıdan hala eksikler, çünkü altyapıda adam akıllı bir şey görmediler. Yusuf kendini Fransa’da bir nebze geliştirebilir. Muhtemelen sezon sonu gidecek Uğurcan da. Abdülkadir’i sahada görüyorsunuz, hala eksikleri var ve bunlar altyapıda verilemeyen eğitimin sonucu. “Ağaç yaşken eğilir.” Dün Koray’ı gördünüz, nispeten yavaş gelen topu dahi kontrol etmekten, yanına pas vermekten aciz. Hala altyapıya güvenerek yabancı sınırını onaylamak kör göze parmak sokmaktır.
Her şeye rağmen yine fırsatınız var, birçok konuda zarardan dönebilirsiniz. Öncelik, çıkıp başarısızlığı da sahiplenip kupanın bir sapından tutmak olmalı. Daha sonra gür bir ses ile yabancı sınırına tepki koymak şart. Mevcut düzende transferde, altyapıda yanlışlar da yapsanız birkaç doğru ile şampiyonluk yarışına girebiliyorsunuz. Fakat yeni kural ile birlikte yanlış yapma şansınız yok artık. Velhasıl, yanlışlarınızdan dönün efendiler, başka Trabzonspor yok!