Öncelikle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanımız Mustafa Yılmaz, bu yıl "Ortak Enerjimiz, Ortak Geleceğimiz" temasıyla düzenlenen 8. Uluslararası Doğal Gaz Kongre ve Fuarı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yıllık 50 milyar metreküp gaz tüketimiyle Avrupa'da ilk 5 ülke arasında olduğunu vurguladı. Türkiye'de 81 il ve 520 ilçede doğal gaz kullanıldığını hatırlatan Yılmaz; yılsonu itibarıyla ilçe sayısının 550'ye yükseleceğini, gaz dağıtımındaki yaygınlaşmayla özellikle konutlardaki doğal gaz tüketiminde düzenli bir artış görüldüğünü belirtti. Hal böyle iken 2020 yılına ait tüketim tahmini 52.1 milyar standart metreküplük açıklanmasıyla durumun ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. Ayrıca EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Türkiye'nin 2021'de uzun dönemli gaz kontratlarından bir kısmının biteceğini, 2021 sonrasında ise birtakım şirketlerin ikili anlaşmalarla gaz alabileceğini bildirdi.
Türkiye’nin Doğal Gaz Tarihi
İsterseniz biraz doğal gaz tarihine bakalım. Türkiye’nin doğalgaz piyasasının 1970 yılında, ilk gaz Kırkareli’nde keşfedilmiş olup ve 1976 yılında ise Pınarhisar Çimento fabrikasında tüketilmiştir.1984 yılında Bakanlar kurulu ile Sovyet birliği arasında ilk ithalat anlaşması yapılmıştır. Anlaşma yapıldıktan sonra ilk doğal gazın gelmesi yaklaşık 4 yıl sürmüştür. Bu süre zarfında ülkemizde bu süre zarfında local olarak doğalgaz imkanı yoktur. Tam 1 yıl sonrasında Ankara’da bulunan toplu konutlara ve sanayilere verilmiştir. Türkiye artık doğal gaz ile tanışmıştır bu yüzden doğal gaz dağıtımı ve kullanımının çerçevesi hazırlanıp bir taslak oluşturulmuştur. Ankara’dan sonra Bursa ve İstanbul’a ilk doğal gaz dağıtımı 1992 yılında gerçekleşmiştir. Artık yavaş yavaş ihtiyaç haline gelen doğal gazın daha fazla ithal edilmesi için yeni anlaşmalar yapılmıştır. Örnek verecek olursak Nijerya(1995), İran(1996) ve Rusya(1997) tarihlerinde yapılan anlaşmalar var. 2001 yılının enerji bakımından ilk defa İran’dan gaz teslim edilmiştir. Akabininde 2002 yılında Rusya’dan Mavi Akım Boru hattından ilk gaz akımı başlamıştır. Bu süreçlerden itibaren sözleşmelere bakıldığında bulunduğumuz tarihlerde bu akım sözleşmelerinin sonuna geldiğini bilmekteyiz. Uzmanlar spot gaz alımını gündeme alarak Türkiye’yi fazla fatura ödemesin diye uyarılarda bulunmuşlardır.
Mustafa Yılmaz, ayrıca spot boru gazı ithalatı usul ve esaslarını belirlediklerini de anımsattı. Türkiye'nin böylece uzun dönemli gaz kontratlarına bağlı kalmak zorunluluğunun ortadan kalkacağını aktaran Yılmaz: "Kısa dönemli esnek şartlarda doğal gaz ithal etmek mümkün hale geldi. Dünyada doğal gaz fiyatlarının düştüğü dönemlerde anlık alımlar yaparak bu fırsatlardan yararlanma imkanınız var artık. Ticari opsiyonla anlık gaz alımı, rekabeti getirecek. Rekabet de fiyatlarda düşüşü sağlayacak." demiştir.
Peki spot boru gazı ithalatı uygulaması ne anlama geliyor?
Mevcut şartlarda 15-20 yılı bulan uzun vadeli gaz kontratlarıyla yapılan alımlarda, boru gazı fiyatları belirli dönemlerde uluslararası piyasadaki fiyatların üzerinde kalabiliyor.
EPDK, daha kısa vadeli kontratlarla ucuz gaz alımı yapılabilmesi için sınır ötesi doğal gaz boru hatlarındaki taşıma kapasitesinin bir kısmını spot ithalata ayırmıştır. Böylece spot boru gazı ithalatı lisansına sahip şirketler, boru hattı üzerinden aylık, üç aylık ve yıllık kontratlarla gaz alabilecek. Böylece iç piyasaya daha ucuz gaz temini sağlanacak.
Enerji uzmanları, Avrupa'daki ülkelerin kendilerini bağlayan uzun süreli sözleşmelerin spot piyasaya endeksli hale geldiğine işaret ederek, "Türkiye'nin de bu konuda acilen adım atması gerekir. Aksi taktirde spot doğalgaz indirimlerinden faydalanamayacağız ve en erken 2021 yılına kadar spot piyasalarda doğalgaz fiyatları düşse bile yüksek fatura ödemeye devam edeceğiz" uyarısında bulundu. Türkiye'nin uzun vadeli sözleşmeleri arasında 2026 yılında sona erecek anlaşma var. Örneğin Rusya İran ve Azerbaycan ile 1990 ve 2000 yılların arasında kimi zaman alım garantisi olan, kimi zaman da yüksek fiyatı olan bu anlaşmalar halen yürürlükte olup Türkiye’nin yüksek fatura ödemesine neden oluyor. Rusya ile anlaşmamız 2021 ve 2025 yılında sona erecek, İran ile 2026 yılında ve Azerbaycan ise 2021 yılında sonlanacaktır.
Yapılan bazı anlaşmalara bakıldığında 4 trilyon metreküp olup geçen senenin ortalama fiyatlara bakıldığında KDV hariç 836 Milyar Euro olduğunu anlatan Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu Türkiye’ye doğal gaz satışının kilit konumda olduğunu vurguladı.
Peki Avrupa bu konuda ne yapıyor?
Avrupa ülkelerinin daha önce imzaladıkları uzun süreli sözleşmeleri revize ettiği bilgisini paylaşan Kumbaroğlu, "Avrupa, bu sözleşmelerin revize edildiği için uzun vadeli petrol fiyatlarına endeksli sözleşme kalmadığı konusu artık herkesin bildiği bir 'sır'.’’ Avrupa’ya yönelik uzun süreli sözleşmelerin hepsinin spot doğalgaz fiyatlarına endekslendiği güvenilir bir Rus uzman tarafından Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği (IAEE) Avrupa Konferansı'nda açıklandığını hatırlattı.
Türkiye Acilen Bu Sözleşmelere Bakıp Kurtulmalı
Açıklama doğru ise bu coğrafyada Gazprom ile petrol fiyatlarına endeksli uzun vadeli sözleşmesi olan sadece Türkiye kalmış demektir. Bu durumda Türkiye'nin geçmiş dönem petrol fiyatlarına endeksli sözleşmesi, Avrupa'daki diğer müşterilere göre dezavantaja neden oluyor. Sadece buna neden olmakla da kalmıyor, spot piyasadaki fiyat düşüşler Avrupa'daki diğer müşterilere yansırken Türkiye'ye yansımıyor. Türkiye'nin de piyasa gerçeklerini yansıtmayan antika sözleşmelerden tıpkı diğer Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi bir an önce kurtulması gerekiyor."
Uzun vadede yeni imzalanacak gaz kontratları için yürütülmesi beklenen müzakerelerde Türkiye’nin elinin güçlenmesi hedefleniyor. Kısacası yenilenen fiyatlar karşısında halkın cebini yakmaktansa doğal gaz yakmayı tercih edelim.