Trabzon’un aslında tanıtıma ihtiyaç yoktur çünkü Trabzonspor gibi çok önemli bir enformasyon aracı vardır. Bizi tüm dünya tanısa da zaman zaman yurtiçi ve yurtdışında, sırf tarihini ve doğasını tanıtmak için 50 senedir fuarlara katılırız. Fuarcılık ilk kez İzmir’de başlamış, Samsun ve Trabzon’a kadar ulaşmıştır. 1970’li yıllarda bugünkü valilik ve emniyetin bulunduğu alanda kurulan fuara onlarca firma katılıyordu, valiliğin inşaatının başlamasının ardından bugünkü Kadir Özcan tesislerinin bulunduğu alana fuar kaldırılmış ve orada 1980’li yıllarda kapatılmıştı. Ankara ve İstanbul’daki fuarlarda Trabzon stantları son derece ilgi görür. Bakmayın son yıllarda köfte ve kuymak tezgâhlarının artmasına, peynir ve tereyağı satılmasına… İllere gelen yerli ve yabancı turistler ve turist rehberleri orada tesis sahipleri ile bir araya gelirler, fiyat araştırması ve anlaşmalar yaparlar. Geçtiğimiz günlerde İstanbul TÜYAP Fuar merkezine gittim. Trabzon Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tek başına Stant açamayınca yanına Gümüşhane ve Giresun Valiliklerini alarak 10 metre kare stant açmış. İnanın üzüldüm, biz kimseyi küçümsemiyoruz ancak tarih ve doğa kenti Trabzon’u bu kadar küçümsemeye hiç kimsenin de hakkı yoktur. Osmanlı’nın sancağı… Osmanlı’ya padişah yetiştiren… Peygamber dostu büyük Fatih Sultan Mehmet Han’ın, İstanbul’u fethettikten sonra “Trabzon’u fethetmedikçe Anadolu’yu fethetmiş sayılmayız.” sözünü dâhi hatırlamayan ilin idarecileri, kendilerine lüks makamlar ve muhteşem konaklar yaparken, evlatlarımızın geleceğini bırakacağımız Trabzon’u bu kadar küçümsemeye hakları yoktur. Başta İBB olmak üzere 10’na yakın ilçe belediye başkanımız Trabzonludur. Siz sırf siyasi kaygı ile bu başkanlarımızı davet edememişseniz sizi kim tanır veya siz kime neyi tanıtacaksınız? Gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz!
Trabzon’un Tanıtımı