Trabzonspor, sezon başından beri sürdürdüğü kontrollü futboluna Fenerbahçe maçında da aynı anlayışla başladı. Ayağa pas yapan, pozisyonları kanada yayan ve ön alanda baskı yapan Trabzonspor seyrettik. Denswil - Ahmetcan- Siopis üçlüsüyle yapılan pas trafiği takdire şayandı. Hugo'nun sakatlanması sonrası Ahmetcan Kaplan'ın hırslı ve etkili oyununu açıkçası kimse beklemiyordu. Herkesin aklında illa ki acaba? vardı. Ama Ahmetcan hepimizi şaşırtmış ve umutlandırmıştı. Maça konsantre olacak şekilde hatasız maçı bitirmesi gözle görülmeye değerdi.
Oyun iki taraf içinde sakin geçtiği dakikalarda İrfancan'ın gördüğü kırmızı kart sonrası ipler Trabzonspor'un eline geçti. VAR devreye girmeseydi eğer Trabzonspor'un önceki yıllarda olduğu gibi yine hakkı yenilecekti. Bu tür maçlarda VAR sisteminin ne denli gerekli olduğuna bir kez daha şahit olmuştuk.
Kırmızı karttan sonra Trabzonspor'un golü erken bulması maçın erken biteceği yönünde düşünülse de Abdullah Avcı vitesi düşürdü ve ayağa paslarla kontrollü futboluna devam etti.  Trabzonspor, üçüncü bölgede daha fazla baskı kurup ikinci golü bulduktan sonra rahatlaması gerekirdi.
Her ne kadar kontra ataklarda pozisyonlar bulup net galibiyeti kaçırmış olsa da üçüncü bölge de daha fazla topa hakim olup maçı erken bitirebilirdi. Bu tür maçlarda 1-0'lık skorlar her zaman sıkıntılıdır. Ortam gergin. Fenerbahçe taraftarı önceki maçlardan aksine takımına sonuna kadar destek olmuştu. Birlik beraberliği bu maçta sağlamış Fenerbahçe maçında ikinci golü bulamazsan kalen her zaman tehlikededir. Nitekim duran toptan golü de yedi.
Trabzonspor, bu maç için çok bir şey kaybetmediği lanse edilse de yıllar sonra süper ligde deplasmanda yenemediği Fenerbahçe'yi ellerinin arasından kaçırdı. Sağlık olsun.
Birazda futbol dışı yazalım. Dün ki maçta tribünlerde terör estirildi. Sahaya taraftar girip hakemin üzerine yürüdü. Şeref tribününde Trabzonspor camiasındaki kişilere sövülüp yabancı maddeler atıldı. Sahadaki her topçumuza yabancı maddeler atıldı, hatta bazıları Bakasetas'ın yüzüne geldi. Uğurcan Çakır ve Hüseyin Avni Aker'e defaatle sövüldü
Bu olaylar şayet Trabzon'da yaşansaydı çoğu kişi Trabzon şehrini yeryüzünden silerdi. Bazı yorumcular Trabzonspor'un ligden düşmesi gerektiğini açıklardı. Ama söz konusu İstanbul takımı olunca herkes suspus oldu. Medya yaşanan bu terörizme karşı kafasını kuma sokmuş durumda. Tüm bu olaylara genel olarak bakılırsa Trabzonspor bu sene sadece sahada kazanmayacak. Trabzonspor bu şampiyonluğu ile hem masada hem de medyaya karşı büyük zafer kazanmış olacak.
Her şeye rağmen Trabzonspor böyle bir ortamdan başı dik alnı açık çıkmıştır.
Herkesin emeğine yüreğine sağlık