Sendikacılık aslında solcu diyebileceğimiz zihniyetin işidir. Aslında işçilerin işidir. İşçiye sendikacılık bir şekilde yakışmış ancak memura sendikacılık hiç yakışmamıştır. Aksine halde zarar vermiştir çünkü her iktidar tüm desteğini kendisine yakın sendika üyelerinin atama tayin ve nakillerini yaparken diğer sendika üyeleri baskıyla sendika değişmek zorunda kalmaktadırlar. Değişmezse mağdur olacaktır. Bazen ilkelerinden Dünya görüşlerine ters de olsa çoluk çocuğun rızkı için mecbur kalıyor. Hiç kimse Camii imamının sendikalı olmasının sebebini bana anlatamaz. Maalesef imamlar dahi en büyük siyasetçi oldular. O kutsal mabette içindeki Allah sevgisini unutup, Cumhuriyet düşmanlığı yapan imamları özellikle son dönemde çok fazla gördük. Üst düzey bürokratlarlarda kesinlikle ehliyet ve hiyerarşiye değil ilk olarak sendikasına bakıyorlar. İmam-Hatip kökenli bu bürakratların makama giriş ve çıkışları tam bir orgeneral gibi. 12 Eylül 1980 sonrası 1. Ordu karargahında görev yapan birisi olarak bunları görünce o günleri arar oldum. Tabii bir de son dönemde MHP iktidara örtülü destek verince Kamu-Sen’in üst düzey temsilcileride iktidara yakın durmaya çalışmakta hatta aleyhine tek bir açıklama yapmamaktadırlar ancak tek bir MHP’li veya Kamu-Sen üyesi üst düzey biri göreve gelmemiş ve getirilmemiştir. İşin kötüsü sırf Kamu-Sen üyesi diye görevden alınan okul müdürü dahi vardır. Ona bile iktidarın tahammülü kalmadı bu böyle biline!
Sendikalarımız!