Öncelikle, beni bu yazıyı yazmaya iten etkenlerden utandığımı belirtmek istiyorum. Şayet sizler işinizi hakkınızla yapsanız ben bu yazıyı yazmak mecburiyetinde kalmayacaktım.
Geçen sezon başı, bir adam geldi. Dünya Kupası’nı adam akıllı izlemeyenlerin bilmediği, tanımadığı bir adam. Henüz 22 yaşındaydı ve futbol konusunda pekte ileri olmayan bir ülkenin stoperiydi. Ülkesi belki gruplardan çıkamadı fakat kendi üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Transferi gerçekleştiğinde herkes için soru işareti olsa da rüştü ispat etmekte hiç gecikmedi. Geçen sezonu ipten alan birkaç adamdan biriydi. Hiç mi hataları olmadı? Elbette oldu. Kaldı ki futbol hatalar oyunu, dünyanın en iyi savunmacıları bile hata yapıyor. Fakat konumuz bu değil. 
Bu takımın birinci stoperi olan adam, geldiği ilk günden itibaren belli kesimler tarafından hep görmezden gelindi. Çünkü sadece saha içinde aktif oldu. Doğru, bu adam tipik muhafazakâr bir İranlı, haliyle medyatik bir çekiciliği de yok. Fakat gösterdiği takdir edilesi performansa rağmen onunla geldiği dönem harici bugüne kadar ne yerel medya ne de ulusal basının Trabzonspor muhabirleri haber veya röportaj bile yapmadı. Hosseini ile ilgili haberler, transfer olduğunda verdiği demeçlerden ve son milli takım kampında İran basınına yaptığı açıklamalardan ibaret. Basın’a da buradan bir taş atmış olayım!
Burada konum Hüseyin’i yermek değil fakat sırf Trabzon’un “Öz Evladı” olduğu için kötü oynadığı maçtan sonra bile övülürken, arkasını toparlayan Hosseini için tek bir övgü görememek, üvey evlat gibi muamele edilmesi, üstüne “Bu takımın birinci stoperi olamaz” gibi cümleleri duymak beni çıldırma noktasına getiriyor. Trabzonspor’u özetler haricinde pek izlemeyen, izlediği maçlarda da göremeyen yorumculardan ‘ricamdır’, ya işinize gereken önemi vererek doğru noktalara odaklanın ya da Trabzonspor konuşmayın. Bu adam, geçen sezon bittikten sonra milli takım kampına gitti ve omzundan sakatlandı. Döndü iyileşti, adam akıllı kamp görmemesine rağmen direkt formayı sırtına geçirip takır takır oynamaya başladı. 
Form geçicidir fakat kendisinden daha iyi, daha yetenekli biri gelene kadar ya da Hüseyin Türkmen kendini geliştirene kadar bu takımın birinci stoperi Majid Hosseini’dir. Bunu başta ulusal medyadaki yorumcular olmak üzere herkes kafasına soksun. 
ARZ EDERİM!