Trabzonspor Pereira hariç ideal kadrosuyla sahadaydı bugün. “Son haftalardaki kısır oyun bu hafta da devam eder mi?” sorusu, maç öncesi herkesin malumuydu. Maçın başından sonuna kadar 0-0, 0-1 ve 1-1 dahil olmak üzere her skorda Trabzonspor sahaya bir oyun, bir karakter koyamadı ne yazık ki. Maç sonundaki yaşanan pozisyonda hakemin net golü yemesi ile de kötü oyunun üstüne 3 puanı da alamamış oldu Trabzonspor.
Hakem konusundan önce oyuna değinmek gerekirse, Ndiaye’nin 10 numaraya yakın kullanılmaya çalışılması üstüne Nwakaeme’yi çizgiden ziyade merkeze yakın konumlandırmak Ndiaye’yi de bozdu bence. Bunun sonucunda da Sorloth’u yeteri kadar besleyememek puan kaybının nedenlerinden biri oldu. Trabzonspor bu maçta muhtemelen Beşiktaş maçından sonra rakip ceza sahasında en az topla buluştuğu maçı oynadı. Bunu Sorloth, Ndiaye(Guilherme), Sosa, Ekuban(Ömür), Nwakaeme aynı anda sahadayken yapabilmek gerçekten büyük çaba ister doğrusu.
Her şeyiyle Trabzonspor bugün kötü ve yetersizdi. Fakat bu durum, hakemlerin sizin hakkınızı yiyebileceği anlamına gelmiyor. Trabzonspor’un attığı golden önceki pozisyonu VAR’da 2 dakika izledikten sonra faul olarak değerlendirdi Halis Özkahya.
Soru 1- Abdülkadir topa Gaziantepli Diarra’dan daha önce temas ediyor. Faul neye göre çalındı?
Soru 2- Abdülkadir’in ayağı Diarra’nın ayağından yukarıda ve topa vurduktan sonra yer çekiminin olduğu ortamda ayağını nasıl havada tutarak Diarra’dan sakınabilir?
Soru 3- Aynı dakikada aynı skorda ve aynı pozisyonda Abdülkadir Ömür’ün yerine bir Galatasaraylı, bir Fenerbahçeli ya da bir Beşiktaşlı futbolcu olsaydı yine faul çalabilir miydiniz?
Halis Özkahya o pozisyona faul vermekle kalmadı. O pozisyonun neticesine karar verilirken harcanan zamanı ve daha sonra bir faul neticesinde Gaziantepli futbolcunun sahada tedavisi yapılırken geçen zamanı uzatma süresine dâhil etmeden maçı bitirdi. Ve buna neye göre karar verdi anlayamıyorum. Bilen anlatsın!
Yineliyorum, oyununuz kötü olabilir fakat bu hakemlerin hakkınızı yiyebileceği anlamına gelmiyor!
Son olarak, Ünal Hocanın gidiş sürecinden sonra gelecek her hocanın yıpratılacağını bildiğimden senin devam etmene ve sende gördüğüm hocalık potansiyelini gösterebileceğini düşünerek, seninle hoca olarak devam edilme kararını yerinde bulmuş ve sevinmiştim Hüseyin Hocam. Fakat gelinen noktada şu takıma basit bir hücum planı bile kurgulayıp oynatamaman umudumu tüketiyor. Hala bu takımı şampiyon yapmak senin elinde hocam. Lütfen formülünü bul ve hoca olma hikayeni güzel yerlere taşı. Elinde her hocaya nasip olmayacak ki Ünal Hocaya dahi nasip olmayan şöyle bir kadro ve şampiyonluk için kenetlenen taraftar varken bu takımı şampiyon yapacak formülü bul hocam. Senden bir yazar, bir taraftar olarak değil, bir kardeşin olarak rica ediyorum..