Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, DYP Eski Genel Başkanı Prof.Dr.Tansu Çiller’in oğullarının önlerini açarken, DYP Eski Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın oğlunu milletvekili yaparak, DP Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’yu önce Genel Başkan Yardımcısı sonra İçişleri Bakan yaparak, HAS Parti Genel Başkanı Prof.Dr Numan Kurtulmuş’u önce bakan sonra Genel Başkan Vekili yaparak, BBP Eski Genel Başkanı Yalçın Topçu’yu önce Bakan sonra Başdanışman yaparak, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’yi milletvekili yaparak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhur İttifakının içine alarak,AKP içindeki sivri diller Bülent Arınç’ı YİK Üyesi, oğlunu milletvekili yaparak, Şevki Yılmaz’ın oğlunu milletvekili yaparak epey de iş vererek muhalefeti tam susturayım derken birden ve kendi içinden Deva Partisi Genel Başkanı Mehmet Âli Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu çıktı. Daha düne kadar parti kuramaz, seçime giremez dediği İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 1.yıl içinde partiyi kurdu CHP ile oluşturduğu Millet ittifakıyla seçime de girdi, mecliste grup da kurdu. Keskin muhalefete tahammülü olmayan Recep Tayyip Erdoğan MHP’ye Genel Başkanı Bahçeli'yi devreye sokarak Akşener’i yuvaya davet etti. Sonuç ne olur bilemem de Ey CHP’liler siz dua edin bir kaset skandalıyla Eski Genel Başkanınız Başkan Erdoğan’ın hamisi ve banisi Sİirt’te yapılan bir ara seçim ile TBMM’ye taşıyan tekerlekli sandalye ile TBMM’ye gelip bu devletten maaş alan Deniz Baykal CHP’nin başında olsaydı Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok partili rejimden tek partili rejime kesin geçerdi!
Muhalefetsiz Başkan