nsanların doğdukları ve öldükleri yeri tercih etme hakları yok, ancak Rize’de doğanlar baştan sona kadar şanslı. Denizi kara, karayı para yapan Ekrem Orhan gibi bir belediye başkanları ve sırf Rizeli, Rize milletvekili olduğu için Sarp -Samsun duble yolunu 1996 yılında 10 ayrı yerden 20 büyük müteahhite pazarlık usulü vererek eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın emeği unutulamaz. 2003-2004 yılları arasında bir yıl gecikmeli de olsa, “Müteahhit firmalara kefiliniz benim, hemen başlayın.” talimatını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir grup iş adamı ile birlikte başlattığı Rize Şehir Stadyumu bitirilerek, spor camiasının emrine verildi. Güney Çevre Yolu bitirilerek hizmet açıldı. “Ülkenin en büyük çift tüplü tüneli Ovit Tüneli’nin devamındaki Kırık ve Dallıkavak Tünelleri tamamlandığında, Rize-Erzurum arası 2 saate inecek.” Diyen Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Artvin-Rize havalimanı betonlama çalışmaları başladı ve lojistik bölge deyip geçmeyin, ülkenin en büyük lojistik bölgesi Rize de yapılıyor. TOKİ Başkanı Ömer Bulut’un başlattığı en büyük kentsel dönüşüm projesi ile devasa binalar yıkılıyor, yerine yeni ve modern binalar yapılıyor. Çayı sembolize eden Çay Çarşısı inşası hızla yürüyor, daha dün kurulan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi TIP Fakültesi dünya literatürüne ismini yazdırdı. Cumhuriyet tarihinde kurulduğundan beri bu kadar yatırımı alan Rize’yi  anlattıktan sonra keşke Rize’de doğsaydım, Rizeli olsaydım dememek mümkün müdür acaba?