Rahmetli Neşet Ertaş’ın türküsünde dediği misal; Kendin ettin, kendin buldun Trabzonspor. Bu yılı özetlemek için daha iyi bir başlık olduğunu sanmıyorum. İyi başlanan, iyi götürülen bir sezon dışarıdan gelecek bir müdahale ile değil ancak ve ancak içerideki bir çatlakla kırılmaya uğrayabilirdi.
Gelinen noktada, camia içerisinde “Benim” diyen abilerin ego savaşının sonucunda Ünal Karaman’ın gönderilişiyle başlayan sancılı sürecin dün gece bittiğini umut etmek istiyorum. Sizin güç gösterilerinizin cefasını ne yazık ki şampiyonluk hayalleriyle uykuya dalan ufak çocuklar, şampiyonluk sabahı babasının mezarına gururlu bir şekilde gidip “Sonunda olduk baba!” demeyi dört gözle bekleyen Nusret, Alican, niceleri çekiyor. Kanser tedavisi gören ve tek motivasyonu Trabzonspor’un şampiyonluğu olan hasta kardeşimiz çekiyor. Rahat uyku uyuyabiliyorsanız, maalesef bu takım sizler yüzünden tek başına da lig oynasa şampiyon olamaz!
Yönetime gelince, belki bu takımı sıkıntılı yerlerden alıp 2 yılda belini tekrar doğrultup zirve yarışına taşıdınız ama içinde bulunduğunuz durumun da, Alanya maçı sonu çıkan olayların da, 4 maçtır sahadaki birbirinin kopyası rezil tablonun da baş sorumlusu sizsiniz. Fakat geçmişten biraz ders aldıysanız hala bir şeyleri toparlamak için fırsatınız var demektir. Türkiye Kupası’nın alınmasıyla başlayıp, doğru hamleler ile perçinlenebilecek bir süreç birçok şeyi unutturabilir veyahut sineye çektirebilir. 2011 sonrasındaki yakıp yıkanlar gibi değil de olduğundan daha da sağlamlaştıracaklardan olmanız ümidiyle..