Bu ülkede yıllardır o merkeziyetçi yapı hantal bürokrasiyi ortaya çıkartmıştır. Hiçbir siyasi erk bugüne kadar bürokrasiyi ortadan kaldırmayı başaramamıştır. Memurum müdürüm durup, katın terfisi Ankara’dan, hastanın tedavisi Ankara’dan, askere almak bile yani gideceğin birliği Ankara MSB ASAL Daire Başkanlığı belirliyorsa diğer vilayetler başkente selam durmak zorundadırlar. Başkanlık sistemi gelirken hantal bürokrasiyi kıracağız, yetkileri taşraya devredeceğiz diyenler göreve seçildikten sonra o taş ocağının, kum ocağının maden ocağının dahi işletme ruhsatını Beştepe'ye taşıdılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu kadar iş arasında müfettişin başmüfettişliğe atanmasını imzalıyorsa, İstanbul’un değil Şırnak’ın veya bir başka vilayetin Nufus Müdürü, Gençlik ve Spor İl Müdürü veya Tarım Müdürü'nün atanmasını imzalıyorsa; nedir bunlar getirin bakanları yapsınlar, atamaları onlar imzalasın demiyorsa, daha doğrusu TBMM bütçe görüşmelerinde bütçeyi eski AFAD Başkanı devletin memuru cumhurbaşkanı yardımcısı seçilmişlere sunuyor ve memur bakanlar benim seçtigim de milletvekillerinin millet huzurunda full çalıyorsa demekki bizi memurlar yönetiyor o zaman bizim seçtiklerimize ne gerek var? Biz 600 kişiye ne maaşı ödüyoruz. Devletin tüm imkanlarini seferber ediyoruz. Karada, havada, denizde, devlet demir yollarında bile V.I.P’te oturtuyoruz. Sonra hani bu bakanlar tarafsız kalacaktılar? Açıkça alenen siyaset yapıyorlar, havalimanında bile benim sectigim milletvekili atanmış, memur bakanı nizami duruşta karşılıyor. Merak ediyorum vali ile bakan arasında ne fark var? Her ikisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanmış her ikisi de kırmızı plaka kullanıyor, devlet lojmanında oturuyor. O zaman ilin valisi Havalimanı'na geldi mi milletvekilleri gitsin esas duruşta karşılasınlar. Olur mu demeyin! Bu gidişle o da olacak. Milletvekilleri vilayette sekreterlikte daire müdürü gibi yakında sıra bekleyecek. Olmaz demeyin bal gibi olur. Olur ama bunun adı demokrasi olmaz. Demokrasi kendi kendini yönetim biçimidir. Biz kendi kendimizi yönetmiyoruz. Bizi atanmış memurlar yönetiyor. Milletvekilleri mi? Seçilmişler mi? Onlar seyrediyor! Biz de onlara seyretme parası ödüyoruz. Ohhh ne ala memleket. Ohhhh canıma değsin ohhhhh!