1920
OsmanlI Mebusan Meclisi'nin Gizli Oturumunda, Misak-i Milli Kabul Edildi.
Misak-ı Milli Nedir?
Türk Kurtuluş Savaşı'nın siyasi manifestosu olan altı maddelik bildiri.İstanbul’da toplanan son Meclis-i Mebusan tarafından 28 Ocak 1920'de oy birliği ile kabul edilmiş ve 17 Şubat'ta kamuoyuna açıklanmıştır. Bildiri, I.Dünya Savaşı'nı sona erdirecek olan barış antlaşmasında Türkiye'nin kabul ettiği asgari barış şartlarını içerir.Bildiri mecliste Ahd-i Millî Beyannâmesi adıyla kabul edilmiş, ancak daha sonra "Mîsâk-ı Millî" olarak anılmıştır. Her iki deyim de Ulusal Yemin anlamına da gelir. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları, büyük ölçüde, Mîsâk-ı Millî ilkeleri doğrultusunda oluşmuştur.Misak-ı Millî'nin ana hatları Erzurum Kongresi(22 Temmuz - 7 Ağustos 1919) ve Sivas Kongresi'nde (4-11 Eylül 1919) biçimlendi.Sivas Kongresi'nin talepleri doğrultusunda Osmanlı Hükûmeti 11 Eylül'de genel seçim kararı aldı. Kasım ayında yapılan seçimlerde, Anadolu'nun her ilinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin gösterdiği adaylar kazandı. Seçilen adaylar Aralık ayı ve 1920 Ocak ayının ilk günleri boyunca ikişer üçer kişilik gruplar halinde Ankara'ya gelerek Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye (Temsil Heyeti) üyeleriyle görüştüler. Bildiri metni bu görüşmelerde son halini aldı. Heyet-i Temsiliye üyelerince imzalanan metin, Trabzon mebusu Hüsrev Sami Bey (Gerede) aracılığıyla İstanbul'a gönderildi.12 Ocak 1920’de İstanbul’da çalışmalarına başlayan Meclis, yönetim organlarını seçtikten hemen sonra bildiri konusunu ele aldı. 28 Ocak'ta yapılan bir kapalı oturumda “Ahd-ı Millî Beyannamesi” kabul edildi. 12 Şubat'ta Edirne mebusu Şeref Bey’in önerisi üzerine, beyannamenin bütün dünya parlamentolarına ve basına açıklanması kararlaştırıldı.Beyannamenin kabulü ve yayımlanma biçimiyle ilgili henüz açıklığa kavuşturulmamış bazı noktalar mevcuttur. Her şeyden önce beyannameye ilişkin görüşmeler ve özgün metin Meclis-i Mebusan zabıtlarında yoktur. Bu durumda beyannamenin resmi bir oturumda değil, (Meclis üyelerinin tümüne yakınını kapsayan) Felah-ı Vatan grubunda kabul edilmiş olduğu ihtimali dile getirilmiştir. Birleşik Krallık Büyükelçisi Sir Horace Rumbold, "yayınlanmış hiçbir imza listesi yoktur" diyerek, izlenen prosedürün “misakın geçerliliğini kuşkulu kıldığını” iddia eder.Bunun yanı sıra Ankara'da hazırlanan 8 maddelik metinle İstanbul'da kabul edilen 6 maddelik metin arasında da farklar vardır. Ankara metninde bulunan, savaş suçlularının cezalandırılmasına ilişkin madde son metinden çıkarılmıştır. Ankara metninde iki ayrı maddede yazılan “mütareke sınırı” ve “Müslüman halkın bölünmezliği” konuları İstanbul’da birleştirilmiştir. Son maddede Milletler Cemiyeti’ni savunan bir ibare İstanbul’da ilan edilen metinden çıkarılmıştır.En önemli belirsizlik birinci maddededir. Ankara'da düzenlenen metinde, Mondros Matakeresi’yle belirlenen sınırların “içinde” yaşayan Osmanlı İslam çoğunluğunun “bölünmez bir bütün” olduğu vurgulanırken, İstanbul’da bu ifade –bazı kaynaklara göre– “mütareke çizgisinin içinde ve dışında” yaşayan Osmanlı İslam çoğunluğu olarak değiştirilmiştir. Yayımlanmış olan Misak-ı Millî metinlerinin bir bölümünde "ve dışında" deyimi vardır, bir kısmında ise yoktur. Misak-ı Millî'nin can damarını oluşturan sınırlar meselesindeki bu belirsizlik dikkat çekicidir.
1925
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası İstanbul Şubesi açıldı.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Nedir?
Türkiye Cumhuriyet tarihinin ilk muhalefet partisidir. Mustafa Kemal (Atatürk)Paşa'nın eski silah ve dava arkadaşları olan Kazım Karabekir, Rauf (Orbay)Bey, Ali Fuat (Cebesoy)Paşa, Refet (Bele) Paşa ve Adnan (Adıvar)Bey’in öncülüğünde, 17 Kasım 1924’te kurulmuştur. Parti tüzüğünde cumhuriyet ilkesinin, liberalizmin ve demokrasinin benimsendiği belirtilirken aynı zamanda dini inançlara da saygılı olunduğu açıklanmıştır (Mustafa Kemal Paşa Nutuk'ta bu durumu "dini siyasi çıkarlara alet etmek" olarak yorumlamıştır.]). Rauf Orbay'ın parti kurulmadan önce cumhuriyet ile ilgili eleştirileri ve parti kurulduktan kısa bir süre sonra bazı rejim muhaliflerinin parti etrafında toplanması ile beraber dini duyguların propaganda olarak kullanıldığı Şeyh Said İsyanı'nın patlak vermesi sonucunda parti kapatılmıştır. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa'ya düzenlenen İzmir Suikasti olayından TCF kurucularının bir bölümü yargılanmıştır.Amasya Tamimi ile Kurtuluş Savaşı'nı başlatan beş kişilik kumandan kadrosunun Mustafa Kemal Paşa hariç tüm üyeleri, Terakkiperver Fırka'nın kurucu ve liderleri arasında yer almıştır. (Kazım Karabekir, Rauf Bey,Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa.)Mustafa Kemal Paşa, Nutuk'ta Terakkiperver Fırka kurucularını cumhuriyet düşmanlığı, saltanatçılık, halifecilik, İngiliz yandaşlığı, isyan kışkırtıcılığı ve vatan hainliği ile suçlarPartinin kurulmasına yol açan olaylar zincirinin ilk halkasını,Kazım Karabekir Paşa, Nisan 1923 seçimlerinin hazırlık aşamasına dayandırır:'Ben muhalif istemiyorum' diyerek, kendisine kavlen ve tahriren en çok sadakat gösterenleri ve Birinci Meclis'te fiiliyatıyla bu emniyeti kazananları ve hemen bütün karargâhının mensuplarını namzet gösteriyordu. Ben de böyle emre uyan bir meclisle, dünyaya hakim İtilaf devletlerinin emniyetini kazanamayacağımızı ve dahilde de hürriyet mefhumunu kaldıracağımızı ve belki daha şiddetli bir muhalefete yol açılacağını söyleyerek seçim komitesinden ayrıldım.Rauf Bey'in Cumhuriyetin İlanından bir gün sonra İstanbul basınına verdiği ve Cumhuriyetin ilanında izlenmiş olan yöntemi eleştiren demeci, Halk Fırkası içindeki yol ayrımının dönemeç noktasıdır. Orbay İttihat Ve Terakki deneyimine gönderme yaparak, 1908'in özgürlük umutlarının 1913'te bir parti despotizmine dönüşmesinin ülkeye getirdiği felaketli sonuçları vurgulamıştır.
Ali Fuat Paşa'ya göre, 1924 Eylülünde yeni partinin kurulması kararının alındığı toplantıda şu hususlarda anlaşmaya varılmıştır:
"[...] 3- İnkılapların hepsine taraftar olmakla beraber, bunların herhangi bir şahsa veya zümreye imtiyaz vermek için değil, bütün memlekete ve halkımıza mal edilmek emriyle yapılmış olduğu hakkında müttefik kalmıştık. [...] 4- Devlet şeklimiz olan Cumhuriyetin bir şahıs veya zümrenin idaresine alet olmasına mani olmaya elimizden geldiği kadar çalışacaktık.
TCF 17 Kasım 1924'te İçişleri Bakanlığına verilen bir dilekçeyle resmen kuruldu. Kuruluş dilekçesinde partinin amaçları şöyle tanımlanmıştı:
"Hakimiyetin bila kayd-ı şart millette olduğu ve milletin mukadderatına bizzat vazıülyed bulunduğu esasına istinaden cumhuriyeti idareyi takviye etmek ve memlekette kanunların seyyanen tatbikini temin ile istikrar ve emniyeti teyid ve tezyid eylemek ve teceddüt ve tekamül esasları ile milleti medeniyeti muassırada bir refaha isal edecek esbabı hazırlamak..."
1982
Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan Öldürüldü; Saldırıyı, Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları Üstlendi.
Kemal Arıkan Kimdir?
1927 yılında İskilip'te doğdu. Ankara Gazi Lisesi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Harvard Üniversitesi’nde eğitim gördü. 1946'da Basın-Yayın Umum Müdürlüğü'nde aday memur olarak göreve başladı. 1950-1951 yıllarında askerlik hizmetini yedek subay olarak tamamladı.1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nda meslek memuru olarak çalışmaya başladı. Milletlerarası Ekonomik İlişkiler Dairesi Umum Müdürlüğü'nde iki yıl kadar çalıştıktan sonra 1957 yılında Prag Büyükelçiliği İKinci Katipliğine atandı. Burada 1960 yılında Başkatipliğe yükseldi. 1962'de merkeze döndü ve İkinci Daire Umum Müdürlüğü'nde görevlendirildi. Ertesi yıl Üçüncü Daire Umum Müdürlüğü'nde Şube Müdür oldu. 1964 yılında Şikago Başkonsolosluğunda Birinci Sınıf Konsolos görevine atandı.1968-1970 yıllarında merkezde Şube Müdürü, Genel Müdür Yardımcılığını Tedvire Memur Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunan Arıkan, 1970 yılında Avustralya'ya, Kanberra Büyükelçiliği Müsteşarlığına atandı. Oradan 1973 yılında Sidney Başkonsolosluğu görevine tayin edildi. 1976-1978 yıllarında merkezde görev yaptıktan sonra Eylül 1978'de Los Angeles Başkonsolosu olarak atandı. Bu görev sırasında birçok kez tehdide maruz kaldı. Aldığı tehditler 6 Ekim 1980 tarihinde Ermeni militanlarca evinim bombalaması ile devam etti.28 Ocak 1982 sabah saat 09.40 civarında, işe gitmek üzere arabasına bindi. Koruması veya polisi yoktu ve Ford marka, 1975 model, beyaz arabasını kendisi kullanıyordu. Evinin 100 metre kadar ilerisindeki kavşakta durduğunda, pusuda bekleyen 19-20 yaşlarında iki kişi arabaya yaklaştı ve biri ön camdan, diğeri kapı penceresinden olmak üzere arabayı kurşun yağmuruna tuttu. Vücuduna 14 kurşun isabet eden Arıkan olay yerinde yaşamını yitirdi. Katiller yakında bekleyen beyaz bir arabaya binerek uzaklaştılar.
2004
Türk Lirası'ndan Altı Sıfır Atılmasını Ve Para Biriminin Yeni Türk Lirası Olmasını Öngören Yasa Tasarısı,TBMM Genel Kurulunda Kabul Edildi.
2008
Haydarpaşa-Denizli Seferi Yapan Trenin Saat 02:00 Civarlarında Kütahya'nın Çöğürler Kasabasında Raydan Çıkmasıyla Oluşan Kazada, 436 Yolcudan 9 Kişi Öldü. Yaklaşık 300 Kişi Çeşitli Yerlerinden Yaralandı.
Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2021, 19:57