Geçtiğimiz sezonu tamamlarken şüphesiz ligde gençlere en çok süre veren takım Trabzonspor’du. Gerek kriz şartları, gerek sakatlıklar, gerekse de verimli toprak bunu zaruri hale getiriyordu. Toprak o kadar verimli ki “evlat” yetiştirmek konusunda nadasa bırakılmaya aman vermiyor. Onur’un kadro dışı kalmasıyla Uğurcan, Hosseini’nin sakatlanmasıyla Hüseyin, ne olduğunu anlamadan bir anda kendilerini Fenerbahçe derbisinde kadroda bulmuşlardı. Kaldı ki Hüseyin A takımda yeterli süre alamamış henüz 20 yaşındaydı. Uğurcan’ın ise kötü bir Alanyaspor maçı anısı vardı. Kısaca bir hatırlayacak olursak; Alanyaspor karşısında kendi evinde yarım saatte 3-0 yapmış Trabzonspor bir anlık savunma zafiyeti ile ilk yarı sonunda yediği gol ile soyunma odasına gitmiş, baş dönmeleri olduğunu söyleyerek sahaya çıkmayan Esteban yerine kalede Uğurcan ile karşılaşmıştık. Bu duruma ne Uğurcan ne kimse hazır değildi. Hikâyenin gerisini biliyorsunuz. İşte böyle bir ortamda o formayı böyle bir maçta sırta geçirmek Uğurcan için epey ağır bir yük haline geldi fakat kenarda Ünal Karaman etkisi kendini gösterdi. Kadrodaki herkes biliyor ki Karaboğa formayı inandığı ve güvendiği adama verip arkasında duruyor. Gençlerin yeterli süre almasında ve başarılı olmasındaki temel nokta budur.
Hal böyle olunca ülke çapında Trabzonspor gençler için cazibe merkezi haline geldi. 3 ay öncesine kadar altyapıları bilen insanların parmakla gösterdiği gençler artık Trabzonspor bünyesinde gelişip, Avrupa’ya iyi bir şekilde adım atabilmek adına böyle bir seçim yaptılar. Kulüp bu transferleri dışarıdan getirdiği “Gurbetçi” futbolcular ile destekledi.
3 Temmuz’da, eksiklerine rağmen 40 futbolcu ile kampa başlayan bordo-mavililer pek verimli bir ilk etap kampı geçiremediğini söylesek yanlış olmaz. Avusturya’ya da yaklaşık 30 futbolcuyla gidildi. Milli Takım kampına davet edilen Atakan Gündüz ve Taha Tunç görememek beni açıkçası üzdü. Özellikle kamp kadrosunda ilk aradığım isim Atakan’dı. Altınordu’dan alınan 18 yaşındaki stoper yaşının ötesinde bir olgunluğa ve yeteneğe sahip.
Gelelim kamp değerlendirmesine. Değerlendirmeyi futbolcu futbolcu yapacak olursak;
Uğurcan Çakır: Trabzonspor’un 1 numarası görünen o ki sezona hazır. Hazırlık maçlarında çizdiği görüntü, geldiği söylenen teklifler ve formaya alışmak ona baya özgüven katmış gibi. Ayrıca geçtiğimiz günlerde dünya evine giren Uğurcan’a mutluluklar dilerim.
Erce Kardeşler: Altınordu’dan alınan başarılı eldiven kendinden emin bir görüntü verdi. Fakat önünde Uğurcan, arkasında ise Arda var. Formayı istiyorsa çalışmaktan başka çaresi yok.
Arda Akbulut: Geçtiğimiz sezon görev aldığı maçlarda yaşına rağmen gösterdiği çaba herkesin takdirini ve beğenisi topladı. Hazırlık maçlarında ölçü olacak şekilde göremedik onu fakat antrenmanlarda çok çalışan Arda’nın işi zor görünse de imkânsız değil ve formayı kapacak potansiyel onda bir hayli fazla.
Hüseyin Türkmen: Geçen sezon aldığı süreyi iyi değerlendiren yetenekli stoper hazırlık maçlarında herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Dileriz çok geçmeden temposunu arttırır ve forma için savaşır.
Majid Hosseini: Herkesin kadroya yazdığı ilk stoper olan İran’lı, milli takımda geçirdiği sakatlık nedeniyle yeterli düzeyde çalışamasa da formayı bırakmayacağını hocasına ve taraftarlara gösterdi.
Gaston Campi: Gelişinin üzerinden çok geçmeden kampa dâhil olan tangocunun hazır olmadığı Hoffenheim maçının ilk 5 dakikasında belli oldu. Transfer sürecinin çıkmaza girmesi ve Estudiantes’in kampına geç dahil olup takımdan ayrı çalışmasının da bunda etkili olduğunu düşünüyorum. Umarım antrenman eksiğini kısa sürede kapatır ve diri haliyle görme fırsatımız olur.
Ahmet Baha Bilgin: Yaşına bakıldığında tecrübesi az olsa da sahadaki duruşu ve oyunuyla kumaşını belli etti.
Filip Novak: Adelesindeki problem nedeniyle hazırlık maçlarında yeterli süre alamayan Novak şüphesiz açığını kapatacak ve kalitesini göstermeye devam edecektir.
Abdurrahim Dursun: Geçtiğimiz sezonu Kırklarelispor ve 1461 Trabzon'da geçiren 20 yaşındaki sol bek hazırlık maçlarında yeterli bir performans sergileyemedi ve sınıfta kaldı.
Joao Pereira: Trabzonspor’un 2.kaptanı ve taraftarın gözdelerinden olan Yaşlı Kurt, takımın en hazır futbolcularından biri olduğunu önceki sezon kamplarındaki gibi bu sezonda gösterdi. Yaşına rağmen gösterdiği performans takdire şayan. Ülkemizdeki tüm genç futbolcuların örnek alması gerekiyor.
Kamil Ahmet Çörekçi: Geçtiğimiz sezon başı yaşadığı ağır sakatlıktan sonra istediği gibi dönemese de bu sezonki hazırlık kampında en çok çalışan isimlerden biri olan Kamil Ahmet, hazırlık maçlarındaki çabasıyla dikkat çekti.
Serkan Asan: Aldığı süre boyunca elinden gelen çabayı gösterse de önünde uzun bir yol var işi sıkı tutmalı.
Doğan Erdoğan: Linz’den transfer edilen orta saha kamptaki en hazır futbolculardan biri olduğunu ve formayı ne kadar çok istediğini gösterdi. Kulübede kendine yer bulacak ve verimli olacaktır.
Jose Sosa: Kaptan Sosa aslında bu sezonun farklı olacağını kampa ilk gün gelmesinden ve kampta genç futbolcuların A takım futbolcularıyla kaynaşmasını sağlamasıyla gösterdi. Saha içerisinde de yaşına rağmen diri ve istekli görünen Sosa şüphesiz herkesi mutlu etti.
Abdülkadir Parmak: Sezon sonuna doğru Yeni Şafak Gazetesi yazarı değerli büyüğüm Erdal Hoş, katıldığı televizyon programında Parmak’a seslenmiş ve “Bak sen olursun, yedek falan da değil vallahi olursun. Lütfen tatilini kısa tut hatta yapma ve çalış.” demişti. Görünen o ki Abdülkadir, Erdal Ağabey’e kulak vermiş ve çalışmalara çok önceden başlamıştı. Nitekim kampın açık ara en hazır ismi olduğunu herkese gösterdi.
Murat Cem Akpınar: İnişli çıkışlı bir kamp süreci geçiren Murat Cem’in yolu uzun ve işi sıkı tutmalı. Süre alabileceği bir yere kiralanmalı.
Cafer Tosun: Karagümrük’e transferi son anda gerçekleşmeyip kampa dahil oldu Cafer. Genel olarak vasat bir görüntü çizdi. Muhtemelen rotasyonda kendine yer bulamaz. O da Murat Cem gibi gelişimini sürdürebileceği ve süre alabileceği bir yere kiralanmalı.
Abdülkadir Ömür: Şüphesiz herkesin ondan beklentisi yüksek. Kamptaki en istekli ve en hazır isimlerden biriydi. Bu sezon geçen sezonlara nazaran çok daha farklı bir Abdüş olacak gibi. Fragman niteliğinde bir kamp dönemi geçirdi.
Ahmet Eren: Novak’a alternatif arayışında olan Ünal Karaman’ın tercihlerinden biriydi Ahmet. Abdurrahim’e göre bir tık daha iyi bir görüntü çizse de halen forma şansı bulması zor.
Ahmet Canbaz: Beklentilerin yüksek olduğu bir diğer isim de Ahmet. İstekli oluşuyla herkesin takdirini kazansa da hazırlık maçlarında kendini tam anlamıyla gösterebileceği bir zemin bulamadığı için üzgünüm ama yine de takıma kenardan nefes olacağını gösterdi.
Behlül Aydın: Altyapı’dan çıkan cevherlerden biri olan Behlül herkese güven verdi. Umarım süre alabilir ve Yusuf, Abdülkadir gibi o da A Takım’ın vazgeçilmezlerinden olur. Bu olası bir durum ama çok çalışmalı.
Kerem Baykuş: Son dönemde altyapının altın çocuğu olan Kerem hazırlık maçında aldığı kısa bir süreye rağmen gösterdiği performans ve attığı gol ile herkesi mest etti. Yakın bir zamanda Behlül ile birlikte adını çok duyacağız.
Anthony Nwakaeme: Takımın ileri uçtaki en büyük dayanağı olan Nijerya’lı adeta “Daha iyisini yapabilirim” dedi. Şüphesiz yapacaktır da. Geçen sezon gösterdiği performans ile sözleşme iyileştirmesini de aldığını unutmayalım. Doping gibi gelecektir.
Donis Avdijaj: Geldiği gün herkesi şaşırtan ve heyecanlandıran Kosova’lı kampta geçen sezona bağlı olarak tam olarak hazır görünmese de uzun vadede açığını kapatacaktır. Birkaç gün önce görüştüğüm değerli yorumcu, yazar Serkan Reçber Ağabey onun için “Göreceksin bu ligi sallayacak” dedi. Beklemedeyiz diyelim.
Nemanja Andjusic: Herkesin aklında soru işareti olduğu tek futbolcu olabilir. Taraftarda heyecan yaratsa da antrenmansız olduğunu belli etti. Kiralanması gündemde. Dileriz gelişebileceği bir yere kiralanır.
Yusuf Sarı: En merak edilen futbolculardan biriydi. Gösterdiği performans ile herkesi şaşırttı ve mest etti. Hatta Ünal Karaman onun sayesinde Abdülkadir Ömür’ü 10 numarada rahatça deneyebildi. Formanın bir ucundan tuttu bence.
Caleb Ekuban: Afrika Kupası’ndan ötürü kampa geç katılsa da azmi ve hırsı ile arayı kapatacak ve Sparta Prag eşleşmesine hazır olacaktır.
Muhammet Akpınar: Beklentinin yüksek olduğu genç forvet fiziği ile ön plana çıksa da hazırlık maçlarındaki performansıyla beklentilerin altında kaldı şuan için. Sıkı çalışmalı..
Koray Kılınç: Yetenekli santrfor için bir şey söylemek için henüz erken ama gelecek adına istekli olduğunu gösterdi.
Salih Kavrazlı: Kampın yıldızlarından olan Salih’in muvafakatnamesini vermeyen Altınordu kulübünün “gençlere verdiği önem” burada tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Onu hazırlık maçlarında izlemek için herkes büyük beklentideydi fakat olmadı. Dileriz bu sorun çözülür ve Salih’in süre alma imkanı doğar.
Hazırlık maçlarında as takıma kattığı gençleriyle birlikte oynadığı futbolla yeni sezona en hazır takım görüntüsünü çizen Ünal Karaman’ın öğrencileri oynadığı futbol ile geçen sezonun üzerine çıkacaklarının sinyalini verdi. Öte yandan savunmada yaşanan sıkıntılar, verilen açıklar dileriz resmi maç temposunda kısa bir süre içerisinde giderilir ve fırtınayı dolu dizgin görürüz. Unutmadan bu takıma daha Obi Mikel, Ivanildo Fernandes, Alexander Sørloth, Altınordu ile problemin çözülmesi durumunda Mart’a kalmadan Salih Kavrazlı’nın ve bir forvetin daha katılacağının altını çizelim.
Yazının sonunu “Yazıcı” ile bitirme gereği duyuyorum. Formayı giydiği ilk günden bu yana elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Attığı ve attırdığı goller, gösterdiği duruş ve genç yaşında taktığı kaptanlık pazubandıyla herkesin evladı, kardeşi, canı oldu. Vedalardan hep nefret etmişimdir Yusuf. Gittiğin yerde göğsümüzü kabartman ve gideceğin yerden daha da iyi yerlerde görmek ümidiyle güzel kardeşim. Allah yolunu bahtını açık etsin. Ne diyor rahmetli Zeki Müren; “Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak…”