1996 yılı Van Eski Belediye Başkanı Tefah Partisi Milletvekili Fetullah Erbaş Ortaklar Karakolu’nun basılmasının ardından kaçırılan 8 askeri kurtarmak için İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal, Mazlum-Der Başkanı İhsan Aslan ve erlerin aileleriyle birlikte önce Irak Erbil'e ardından PKK’lıların inlerine girer ve Murat Karayılan’a basın mensuplarının huzurunda mağarada evlatlarımızı bize vereceksiniz ve buradan gideceğiz der. Pekaka Elebaşı Cani Abdullah Öcalan'ı telefonla arayan Karayılan bu talebi iletir. Önce olmaz der. Milletvekili Erbaş Telefonla Mesut Barzani’yi arar yardım ister. Araya Barzani girer. Aileleri gelenleri verin derler. Tüm evlatlarımıza alarak çok zor şartlarda katır sırtlarında ülkemize döner. Çok kısa zamanda adamın yaptığı fedakarlık unutulur. PKK Bayrağı altında Fetullah Erbaş'ın fotoğrafını günlerce dünyaya servis edilir. Kurtarılan erler de unutulur. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli derhal milletvekilliğinden istifa edin der. O dernek başkanları tukaka ilan edilir. Görevlerini bırakmak zorunda kalırlar. Öyle ki şube başkanları bile kendilerini sırayla Türkçü, Komünist ilan ederler. Hiç kimse bu adamlar kendi canlarına ortaya koydu, can kurtardı demez. İşte bu olayın böyle bir boyutu da vardır. Güçlü devletler terör örgütleri ile masaya oturmazlar ancak bu 13 Güvenlik görevlimizin kaçırıldığı tarihte 2016’da çözüm süreci ilan edilmişti. PKK dağdan şehire inmişti ve şehirden bunları dağlara kaçırmıştı. İşte bu noktaya çok dikkat edelim. Çözüm sürecinin bedelini canımızla canlarımızla o gün bugün ödediğimizi sakın ha unutmayalım!