sanalbasin.com üyesidir

Farioli'den Büyük, Avcı Var!

Son beş maçta yakaladığı beraberlik serisinin ardından, idealist İtalyan teknik adamları Farioli ile çok spesifik işler yapan Karagümrük’ü ağırladı Trabzonspor. Eksikleri bir kenara, hangi futbolcularla sahaya çıkarsa çıksın kaleden ayağa paslarla çıkmayı kendine adet edinen, topa sahip olmayı benimseyen bir oyun şablonu oturtmaya çalışan, takım halinde planlı hareket eden bir Karagümrük’ün sahada olması bekleniyordu. Fakat Abdullah Avcı’nın karşı oyunu daha fazla merak konusuydu. Son Galatasaray maçında ön alan baskısı konusunda bir takım sıkıntılar da yaşansa Karagümrük’e karşı bu konuda çok iyi hazırlanmış bir takım vardı.

15.dakikada penaltıdan attığı gole kadar Trabzonspor’un 0-0 oyunu, bu sezonun en iyi başlangıçlarından biriydi. Karagümrük’ü kendi yarı alanından çıkartmayan, topu kullandığında son derece oyuna konsantre, sahaya doğru yayılan ve ne yaptığını bilerek hücum eden bir takım vardı. Üstelik bunu Bakasetas’ın yokluğunda, bir türlü olgunlaşamayan Yusuf varken, rakiplerine büyük sorunlar çıkartan Karagümrük’e karşı yapabilmek önemliydi. Golden sonra oyun zaman zaman dengeye de gelse Karagümrük’e net pozisyon vermeden ikinci, üçüncü gol fırsatları da yakalandı.

İlk yarıda en ön plana çıkan iki adam Berat ve Baker’dı. Özellikle bu sezon genelinde vasat altı bir performans çizen Baker’ın topla rakip yarı alanda buluştuğunda yaptığı işler Trabzonspor’un oyunda biraz daha üstün olmasında etkili oldu. Sakatlığını tamamen atlattıktan sonra, son Galatasaray maçında 11’de başlayan ve sahanın belki de en iyisi olan Berat ise, bu maçta da hem top rakipteyken yaptığı savunma, ikili mücadelelerdeki başarısı, beklerinin kademesine girerek nefes aldırması, hem de top Trabzonspor’dayken oyun görüşüyle yine fark yarattı.

Trabzonspor’un ikinci yarı başlangıcı tıpkı Galatasaray maçında olduğu gibi sorunluydu. Özellikle oyunu kurulumunda önemli bir unsur olan Edgar’ın devre arası sakatlanarak çıkması, bu sorunun kaynaklarından biriydi. Öte taraftan beraberliği bulmak için ikinci yarıya takımını daha önde başlatarak zarını attı Farioli ve bunda başarılı da oldu fakat fırsatlarını da yakalasa skoru bulamadı. Abdullah Hoca, erken Flavio – Yusuf hamlesiyle forvet arkasındaki Ekuban’ı sağa atarak Flavio ile orta sahayı üçledi. Bu hamle ile hem Karagümrük baskısını kırıp hem de pres gücünü artırarak rakibin topla haşir neşir olmasının önüne geçti. Nitekim artan presin getirisi de Djaniny’in ikinci golü oldu.

Buradan sonra Karagümrük’e neredeyse hiç pozisyon vermeden 2-0 maçı tamamlayarak 5 maçlık beraberlik serisini galibiyetle sonlandırdı ve rakiplerinin de puan kaybetmesiyle bir nevi dördüncülüğü cebine koydu.

Abdulkadir Parmak… Trabzonspor’un kaptanı gibi hareket etmek yerine, hocasının iç disiplinini bozmaya yönelik hareketi nedeniyle yaptığı fevriliğinin karşılığını sadece kadro dışı kalmak ile değil, belki de bir daha Trabzonspor forması giyemeyecek olmak ile ödedi. Yeri geldi eleştirdik yeri geldi hakkını verdik. Fakat o Trabzonspor’un bir ferdi gibi hareket edip yıllar boyu bu formaya hizmet etmek yerine “benci” bir tutumu sergileme yoluna gitti. Buradan sonra yolu bahtı açık olsun. Abdullah Hoca’nın aldığı doğru kararı, hiçe sayma noktasına gelinen uygulanış şekline gelince; Kimse kendi mücadelesi, kibri için takımı veya herhangi bir oyuncuyu rövanş alma, güç kazanma zemini haline getirmesin. Zira Trabzonspor’un gelecek sezon adına alacağı uzun bir yol var, kimse önüne set olmaya kalkmasın!

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.