Trabzonspor, ligin ilk haftasında Malatyaspor’a konuk oldu. Özellikle Konferans Ligi’nde Molde’yi elemiş olmanın morali, yeni ve önemli takviyelerin de çabuk uyum sağlaması maç öncesi beklentileri yükseltmişti.
Tabiri caizse soyunma odasında golü atarak maça çok hızlı giriş yaptı takım. Hamsik’in ters ayağıyla ölçüp biçerek kestiği topta Bakasetas, kafayla doğru noktaya vurdu. Çok geçmeden, Malatyasporlu Buğra’nın çıkarken kaptırdığı topta Nwakaeme skoru 2-0 yaptı ve kalite farkını ortaya çok net bir şekilde koydu. Trabzonspor’un hücum gücü gayet yüksek ve mahir ayaklara sahip fakat maçta bu kadar dominant olması Malatyaspor’dan bağımsız düşünülemez. Özellikle Malatyaspor’un orta alanındaki üçlü, Mallan, Aabid, Buğra, çok yumuşak ve dirençsiz kaldı.
2-0’dan sonra Trabzonspor, topu anlam verilemeyen bir şekilde Malatyaspor’a bıraktı ve üstüne gelmesini izledi. Bu sekansta ciddi pozisyonlar yakalayamasa da tehlikeli olduğu anlar oldu Malatya’nın. Daha oturaklı ve kaliteli bir takım daha farklı değerlendirebilirdi. Bir bakıma bu bölüme hayırlı oldu gözüyle bakılabilir. Zira Malatya kalibresindeki takımın dahi üçüncü bölgeye zorlanmadan gelmesi, merkezde verilen boşluklar, yerleşimde yaşanan aksamalar ve takımın defoları çok bariz şekilde görüldü.
Sonraki bölümde Trabzonspor Gervinho ile farkı 3 yapsa da çok geçmeden bahsettiğim sorunların karşılığı niteliğinde golü kalesinde gördü. Ardından Berat’ın derinlemesine Gervinho’yu görmesi, Gervinho’nun, Hamsik’in arka direğe koşusuna cevap vermesi ve Hamsik’in topu kaleye tiplemesiyle soyunma odasına 4-1 gidildi.
Trabzonspor maçı daha ilk yarıdan bitirmişti fakat ikinci yarıda gerek skorun verdiği rahatlık gerek bazı aksamalarla birlikte Malatya’yı zaman zaman oyuna ortak etti. Buna rağmen istediğinde skoru alabildiğini Djaniny ile göstererek 5-1’i buldu. İkinci yarı başında oyuna dâhil olan Cornelius, doğal olarak takıma tam ısınmamış fakat ufak ufak da olsa sırtı dönük yaptığı servislerle tam da Abdullah Hocanın istediği tarz olduğunu gösterdi.
Malatyaspor maçında genel olarak oyun, skor, bazı oyuncuların bireysel performansları çok memnun etti belki ama hazır olmayan ve kalite anlamında kısıtlı olan Malatya kesinlikle ölçü değildi. Hala aşılması gereken ciddi zaafları var takımın. Şampiyonluk yarışında güçlü bir şekilde “Ben de varım!” diyebilmek için çok çabuk şekilde savunma zaaflarını aşmak gerekecek. Bu anlamda Perşembe günkü eşleşmenin ilk ayağında Mourinho’nun Roma’sı biraz sert rüzgârlar estirebilir…