Geçen hafta evinde oynadığı maçta Denizlispor’a 1-0’dan 2-1 maç vererek diken üstünde Konya deplasmanına geldi Trabzonspor. Ünal Karaman, Volkan - Jonsson gibi iki çalışkan orta sahaya karşı Denizlispor maçı gibi Sosa - Mikel ikilisi, önlerine 9.5 gibi oynayan Sturridge yerine, oraya dinamizm katacak ve zaman zaman topla dikine giderek Konyaspor orta sahasının dengesini bozabilecek Abdulkadir Parmak ile, sağda ise Yusuf’un yerine Sturridge ile başladı. Düşük tempoda kısa paslar yapıp, azami düzeyde topa hükmederek rakibinin açığını aradı Trabzonspor. Konyaspor ise klasik Aykut Kocaman takımı gibi alan kapatıp, kompakt biçimde oynayarak kazandığı toplarda Ömer Ali, Milosevic, Hadziahmetovic gibi seri isimlerle sonuca gitmeye çalıştı.
Maç boyunca solundan ziyade daha çok Trabzonspor’un sağına çalıştı Konyaspor. Zira ilk yarı Sturridge, ikinci yarıda Yusuf oynadı Pereira’nın önünde. Sturridge yardım, Yusuf ise pozisyon alma açısından bir hayli zayıftı. Buna rağmen son vuruşlardaki kötü tercihler Konyaspor’u puan ya da puanlardan etti. Galatasaray maçından bu yana bulduğu skorlardan sonra bir şekilde geriye yaslanıyor Trabzonspor. Buradaki sorunun başlıca sebebi geçiş oyunu konusunda Trabzonspor’un epey zayıf olması. Burada da sıkıntı tamamıyla orta sahaya dinamizm katması gereken kişinin yani Abdulkadir Parmak’ın sezon başından beri ufak sekanslar harici sorumluluk almayarak, bir nevi kaçakları oynaması.
Her şeye rağmen bu sezon genelinde geçen sezondan uzak olsa da kilidi açmaya yardımcı bir Nwakaeme var. Ne olursa olsun her an skor üretme konusundaki kabiliyeti onu vazgeçilmez kılıyor. Öte yandan Kuzeyin Kralı Sorloth gibi bir forvete sahip olmanın da keyfini sürmeli Trabzonspor taraftarı. Burada da bir parantez Sorloth’u izleyen, transfer edilmesi yönünde görüş bildiren scout ekibine, böyle bir forveti bulmak büyük iş doğrusu. Bir diğer konu, bu sezon şu ana kadar gösterdi ki, akıllarda yer eden “Trabzonspor evini kaleye çevirir.” sözü bu sezon o rolü deplasmana kaptırmış gibi. Burada tribünlerin düşünmesi, ne olursa olsun kendi takımına itici güç olmak zorunda olduğunu kavraması gerek. Aksi takdirde Kayserispor maçı da tıpkı Denizlispor ve Göztepe maçları gibi zor geçebilir..