Trabzon halkı son 20 yılda çok kötü günler yaşadı. Özellikle biz basın mensuplarının hafızalarından silinmeyen 2001 yılı yılbaşı gecesi Oyakbank soygunu ve bir güvenlikçinin katledilmesi. KTÜ öğretim görevlisi Prof. Dr. Sadettin Güner ve evladı Selçukhan Güner’in katledilmesi. Bir gece sonra aynı yerde İl Özel İdare Memuru Engin Bayramoğlu'nun katledilmesi. Yine KTÜ'de görevli Prof. Dr. Hicabi Çındık’ın katledilmesi. Milli futbolcular, Gökdeniz Karadeniz ve Fatih Tekke’nin ev ve işyerlerinin kurşunlanması. Papaz Sandero’nun katledilmesi. Bu şehirde planlanan Agos Gazetesi baş yazarı Hrant Dink’in İstanbul’da katledilmesi. PKK'nın Maçka’da bir komiseri kurşunladıktan sonra biri ölü, birer gün arayla ikisinin diri yakalanması. Maçka’da polis kontrol noktasında üç polisimizin şehit edilmesi. Ve yine Maçka’da Eren Bülbül ve Astsubay Ferhat Gedik’in katledilmesi. Bu şehirde son 20 yılda 10 İl Emniyet Müdürü’nün değişmesi kesinlikle tesadüfü değildir. Bu müdürlerden (ikisi cezaevinde) sekizi merkez ile alınırken Arif Akkale Adana İl Emniyet Müdürlüğüne, Orhan Çevik Personel Daire Başkanlığına terfien gitmiştir. Aslen istihbarat kökenli Çevik müdür makamdan çok cadde ve sokakları seviyordu. Kendi kullandığı özel aracı ile eşiyle gezen Çevik müdürün en önemli özelliği ise hangi gece, hangi ilçenin sokakında karşınıza çıkacağı belli değildi. İlçe muhabirlerini dahi şaşırtırdı. Belki de bu yüzden aleyhinde tek kelime yazılmamış, ve muhalefet partilerinin dahi aleyhinde tek bir açıklaması olmamıştır. Çevik müdür, bu şehirden giderken, "benden bir gömlek daha iyidir" dediği eski özel harekatçı yeni İl Emniyet Müdürü Metin Alper’in son geldiği ile bakmayın. Uzun yıllar metropol kent İstanbul’da çok başarılı hizmetlere imza atmıştır. Bu şehir ondan çok şey bekliyor. Son olarak yeni adıyla Çevik başkanın bir sözünü hatırlatıyorum. Bu şehir bizim için bakir bir tarla, biz mahsülümüzü topluyoruz, siz de habersiz kalmayın.
Çevik Başkan