Şehrin merkezinde uluslararası Trabzon limanının tam karşısında, yani büyük ölçekli turist gemilerinin yaklaştığı limanın karşısında 10 hektar arazinin ne olacağı, üzerinde ne yapılacağı belli değil. Buradaki vatandaşların bir kısmının parasını ödemişler. Bugüne kadar istimlak edilen toplam arazi 1 hektar, 9 hektar arazi duruyor. Niye duruyor? Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü neden devreye girmiyor? Burada vatandaş mağdur, esnaf mağdur. Bankaya gidiyor veya Esnaf Kredi Kooperatifi'ne gidiyor, borç para istiyor. 'İpotek getir' diyorlar. Çömlekçi Mahallesi'nden tapu götürüyor.
Burası istimlak da 'kabul edemeyiz' diyorlar. Vatandaş borç para alacak, işini çevirecek; derdine derman bulamıyor. Trabzon Büyükşehir Belediyesi TOKİ ile bu işi çözmeye çalışıyor. TOKİ 'Ben bu şehrin Zağnos ve Tabakhane vadisine büyük paralar gömdüm, hem de karşılıksız para verdim, daha bende metelik çalışmaz' diyor. Milletvekili Salih Cora, 'Trabzon Müzesi (Kostaki Konağı)'nin etrafını açalım' diyor. Kültür ve Turizm Bakanlığına gidiyor, 'Bizde para yok, TOKİ'ye git' diyor. TOKİ'ye gidiyor, 'Çömlekçi'yi bitirmeden hiçbir yere bir lira harcayamam' diyor. Milletvekili Cora, 'Uzunsokak'ta bulunan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon ziyaretlerinde iki kez ziyaret ettiği eski Türk Ocakları binasını restore edelim, etrafını istimlak edelim, müze haline çevirelim' diyor. Sağlık Bakanlığı 'Bende para yok, TOKİ'ye git' diyor. Gitse ne olacak; hep aynı nasihat ve aynı nakarat... Peki yok mu bu işin çözümü? Tabii ki var. Bakanlarda bu işin çözümü var. Var da onlar da 'Tasarruf genelgesi yürürlükte iken biz buralara para harcayamayız' diyorlar. Yani bakanlarımızın burada gelip esip kükredikleri gibi Ankara’da işler yürümüyor ve çözülmüyor, çözülemiyor. Bilmem anlatabildim mi?