Alanya deplasmanı ligde olası puan kaybı yazılan deplasmanlardan biridir. Özellikle Sosa ve Nwakaeme gibi kilit iki ismin olmadığı ortamda, lige Göztepe deplasmanı ile başlayıp, hafta içi Kadıköy’de fiziki ve mental yoruculuğu üst seviyedeki bir maçın ardından bu deplasmana gelmek Trabzonspor adına şartları yeterince zorlaştıran unsurlardandı.
Maça aslında gayet iyi bir giriş yaparak golle başladı Trabzonspor. Gol sonrası da çok geçmeden farkı arttırabilecek şanslardan yararlanamadı. İlk yarının ortasına gelindiğinde hem skor üstünlüğünün psikolojik rahatlığı hem de Alanyaspor’un silkinip baskısını arttırması sonucu oyuna denge geldi. Aslında Trabzonspor’un ileri hattındaki ayakları, topu tutmaya ve dolaştırmaya müsait isimlerdi fakat şampiyonluğa oynamak ayrı bir sinir harbidir. Takım dün maalesef bununla pek baş edemedi. Nitekim ilk yarının sonlarına doğru da ileri uçtan tutun da savunmasına kadar aksayan bir takımın defolarını iyi değerlendirerek golü buldu Alanyaspor.
İkinci yarı yine dengede de başlasa Trabzonspor ilk yarıdaki gibi erken gol bularak tekrar öne geçti. Fakat sahada hala yolunda gitmeyen şeyler vardı. Trabzonspor’un hem o dakikaya kadar hem de maç boyunca oyun üstünlüğünü tam olarak eline alamaması normal bir şey değildi. Aynı senaryo hemen hemen Fenerbahçe maçında da gerçekleşti. Çünkü üstünlüğü ele alabilecek futbolcularından yoksun ve hamle şansı yok denecek kadar azdı. Yoksa şampiyonluğa oynayan bir takım hamle yapmak için böyle bir deplasmanda neden 79.dakikayı bekler hele de geriye yaslanmak ister? Bunun sonucunda da bazen anlık bir dalgınlık, basiret bağlanması, yanlış veya yapılmayan bir hamle son anlarda gol yedirtebilir.
Son dakikalardaki goller nasıl atıldığında sevindiriyorsa, yenildiğinde de üzer. Bu işin doğasında bu var. Nasıl ki Beşiktaş, Başakşehir deplasmanlarında son dakikada attığın goller ile sevindiysen dün de üzüldün. Şampiyonluk öykülerini güzelleştiren, onları görkemli kılan anlar, biraz da bu anlar değil midir aslında? Vakit, ne bu maça ne de geriye dönüp ah vah etme vakti değil. Önümüzde 6 tane daha 90 dakika var. Türlü tahriklere gelmeden odaklanma vaktidir. Son maça kadar, son düdüğe kadar bir olma vaktidir!