sanalbasin.com üyesidir

Bir Maç, İki Trabzonspor!

Avrupa diye bir gündemin kalmadığı, kısa vadeli sakatlıkların bittiği, ideal kadro denilebilecek kadro ile rakiplerinin kaybettiği hafta kendi seyircisi önünde Denizlispor’u ağırladı Trabzonspor. 4-4-2 baklava düzeninde Sorloth ve Sturridge’in çift santrfor gibi pozisyon aldığı düzlemde maça iyi başlanıldı. Temponun arttığı bölümde de çok geçmeden hızlıca kaleye inerek gol bulundu. Topu ayağına aldığında heyecandan titreten Sturridge, kalite kokan paslarıyla oyunu açan iki derinde oyun kurucu ile topa sahip olarak ve Denizlispor’a neredeyse hiç pozisyon vermeyerek, adeta iç sahada nasıl oynanır sorusunun cevabı gibi bir ilk yarı yaşattı taraftarına Trabzonspor. Birkaç pozisyonda biraz daha doğru kararlar verilebilse belki de daha farklı gidilecekti soyunma odasına fakat dikkat çeken bir nokta vardı; ilk yarıda denkleme Nwakaeme ve Novak’ı yeterince dâhil edemeyen, akınlarını genelde sağ taraftan yapmaya çalışan bir takım vardı sahada.

Bunu Mehmet Özdilek hoca da fark etmiş olacak ki, sol bek Bergdich’in yerine sağ bek olan Tiago Lopes’i koyarak Yusuf Sarı’yı durdurmayı amaçladı ve yer yer başarılı oldu. Fakat ikinci yarıda sahada öyle bir Trabzonspor vardı ki, topu ayağında tutmakta ilk yarıdaki kadar becerikli olamayan, sanki ilk yarıdaki takım o değilmiş gibi kontrolsüz hücum etmeye çalışan bir takım izledik. Buna rağmen pozisyon da buldu fakat golü bulamadı. Trabzonspor farklıydı farklı olmasına ama Denizlispor ilk yarıdan farksızdı. Buna rağmen nadir akınlardan birinde yan toptan golü buldu. Buradan sonra gergin dakikalar başladı. Ünal Karaman oyuna iki hamle birden yaparak oyunun kontrolü tekrar eline almak istedi. Bunda kısmen başarılı da oldu hatta Nwakaeme'yi de hareketlendirdi hamle. Üstüne Nwakaeme - Sorloth - Ekuban işbirliğinde gole de çok yaklaştı fakat yararlanamadı. Bu pozisyondan sadece birkaç dakika sonra hızlı bir atakta galibiyet golünü buldu Denizlispor.

Geçen hafta Antalya’da kötü oynayarak kazanmıştı Trabzonspor fakat bu maçın ikinci yarısı bu sezonun en kötüsüydü neredeyse. Sosa’nın sahaya karakterini koyamaması, Nwakaeme’nin ufak sekanslar harici yokları oynaması, Sorloth’un da nadiren formsuz olduğu günlerden biri, hepsi bugüne denk gelince bu sonuç kaçınılmaz oldu fakat Ünal Karaman ve yönetim de dâhil olmak üzere herkes şapkasını önüne koymalı. Savunma düzeni, hücum planları, takıma yapılacak takviyeler ve kadro adaleti gibi konularda gerekenleri yapmalı. Halen hiçbir şey bitmiş veya geçmiş değil fakat Galatasaray maçı ilk uyarı, bu maç ikinci uyarıydı. Velhasıl buna göre adımlar atılmalı..  

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.