sanalbasin.com üyesidir

Bir Baş Etme Mekanizması Olarak: İnkâr

İnkâr yani yadsıma, kabul edilemeyen bir düşünce, his, istek veya dış gerçekliğin bir yönünü bilmenin reddedildiği bir savunma mekanizmasıdır.

Kaygı yaratan, acı verici düşüncelerin, duyguların, dürtülerin, çatışmaların, olayların veya gerçekliklerin yok sayılmasıyla tanımlanan bilinçsiz bir savunma mekanizmasıdır inkâr.

Bu mekanizma; kişinin içindeki düşmanlık veya eşcinsellik eğilimlerini, kendindeki veya çocuklarındaki fiziksel-ruhsal kusurları, ölümcül bir hastalığın varlığını algılayamama vb. şeklinde kendini gösterir.

İnkâr, aklın gerçekle ilgilenmemesi durumudur. İnsanların gerçeği inkâr ettiklerini söylerken, aslında demek istediğimiz savunmacı olmadıkları durumda gerçeği görebilecekleridir. Gerçekliği test etme yeteneğinde bir sorun olan bireylerle gerçeği görüp anlayan ancak sorunlarını çözebilmek için bunları inkâr eden bireyler arasında teşhisle ilgili önemli bir fark vardır.

Benlik için tehlikeli olarak algılanan, bunaltı yani anksiyete doğurabilecek bir gerçeği yok saymak, görmemek, değişik derecelerde sık kullanılan bir ilkel savunma biçimidir. İnsanoğlu acı veren gerçeği kolay kolay görmek istemez kaçınır ve bu kaçınmanın da bilincinde değildir. Kimi özürlerimizi, utanç ya da suçluluk duygusu doğurabilen eski deneyimlerimizi yalnız bilinçdışına itmekle kalmayız; bunları hiç yaşamamışız, başımızdan hiç geçmemiş gibi algılayabiliriz; kendimize hiç yakıştıramayabiliriz. Öfke, kızma duyguları en çok yadsınan duygulardır. Kızması, öfkesi belli olduğu halde kişi bunun hiç farkında olmaksızın yadsıyabilir. Özsevi (narsisizm) duygusu kolayca incinebilen kişiler yaşlanmayı, çirkinleşmeyi, sakat, hasta olmayı yadsıma gereksinimi duyabilirler.

Anna Freud inkarın 4 altkümesinden bahseder;

  1. Özünde İnkâr: Varlığını gösterir çokça kanıt olmasına rağmen gerçeğin kabul edilmemesidir. Örneğin Almanların II. Dünya Savaşı zamanında 6 milyon Yahudi, Katolik ve Çingeneye uyguladıkları zulüm kanıtlandıktan sonra dahi bazı yazarlar hala soykırım olmadığını iddia etmektedirler.
  2. Davranışla İnkâr: Sembolik olarak “O kötü gerçek değil!” diyen davranıştır. Reagan yönetiminin Grenada’daki savaşçı Kübalılarla ilgili uyarısından sonra o adaya giden bir Amerikalı çift buna örnek olabilir. Bu çift silahlı Kübalıların onları beklediğini görünce şok olur. Ancak o zaman yapılan uyarının “gerçek” olduğunu fark eder ve Amerikan deniz Kuvvetleri gelmeden hemen önce oradan kaçarlar.
  3. Hayalde İnkâr: Korkutucu bir gerçekle yüzleşmekten kaçınmak için yalan yanlış inançların korunmasıdır. Örneğin, “herkesin içinde iyi bir yön vardır. 5 yanında bir kız çocuğuna tecavüz edip onu öldürmüş olan birine dahi yardım edilebilir” diye düşünmek buna örnek olabilir.
  4. Sözle İnkâr: Bir gerçeğin yanlışlığına kendini büyülü bir şekilde inandırmak için özel kelimeler kullanmak. Bir kamu ruh sağlığı kliniğinde çalışan değerlendirme uzmanının bir hastayı akıl hastanesine yerleştirme durumunda bu tür bir inkârı nasıl devreye soktuğunu gösteren iyi bir örnekle durumu açıklayalım. Genellikle bu uzmanlar, akıl sağlığı doktorları psikiyatrik hastaların ilk muayenesini yaparak hastanın kendisi ve diğerleri için tehlikeli olduğu sonucuna ulaştıktan sonra, bu hastaların hastaneye kaldırılma durumunun zorunluluğunu değerlendirmeleri için görevlendirilirler.

Soru ve görüşleriniz için benimle iletişime geçebilirsiniz.

Instagram: Psk.benaydiyadin

pskbenaydiyadin@gmail.com

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.