sanalbasin.com üyesidir

Afetlerin Psikososyal Etkileri

Merkez üssü Kahramanmaraş olan, Hatay, Diyarbakır, Elâzığ, Adıyaman, Malatya, Adana, Gaziantep ve daha birçok ilimizde can ve mal kaybına yol açan deprem afetinin yıkıcılığı karşında hüzün ve acı içerisindeyim. Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Kaybettiğimiz vatandaşlarımızın ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diliyor ve yaralılarımızın bir an önce yaralarının sarılmalarını diliyorum.

Tarihin her döneminde afetler yaşandığı bilinmektedir. Afetler deprem, sel, heyelan gibi doğal kaynaklı olabileceği gibi, yangın, terör, uçak kazası gibi insan kaynaklı nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Nerede, ne zaman ve hangi biçimde meydana geleceği kesin olarak tespit edilemeyen afetler sonuçları itibariyle benzer etkiler oluşturmaktadırlar; başta fiziki kayıplar olmak üzere, ekonomik kayıplar ile sosyal psikolojik yıkımlara neden olabilmektedirler. Bu bağlamda Türkiye’nin geçmişte başta depremler olmak üzere birçok doğal ve insan kaynaklı afete maruz kaldığı bilinmektedir. Günümüzde de maruz kaldığını görmekte ve sonuçlarını yaşamaktayız.

Peki afetlerin psikososyal etkileri nelerdir?

Afetler yetişkin bireyleri farklı şekilde etkileyebilmektedir. Bu tür kriz durumları bireyin kendisinin ve yakınlarının;

  • Hayatı ve geleceği üzerindeki kontrol hissinin,
  • Güvenlik hissinin,
  • Umut ve girişimin,
  • Benlik saygısının,
  • Mülklerinin ve geçim yollarının kaybına neden olabilmektedir.

Afet sonrası toparlanma ile ilgili olarak dört aşamanın varlığından bahsedilmektedir. Bu aşamalar;

  1. Kurtarma – Kahramanlık Dönemi: Afetin gerçekleştiği anda başlar ve afetten hemen sonraki dönemde de varlığını sürdürür. Bu aşamada yas gibi güçlü duygular görülebilse de baskın olan özgeci duygulardır.
  2. Balayı Dönemi: Afetten birkaç gün sonrası ile yaklaşık üç ila altı ay arasındaki dönemdir. Bu dönemin uzunluğu afetin türüne göre değişmektedir. Balayı aşamasında, hayatta kalanlar ve yakınları hayatta kaldıkları için rahatlama hissetmektedirler.
  3. Ara Dönem: Yalnızlık, terk edilmişlik, öfkenin ortaya çıkmaya başladığı dönemdir. Afetten birkaç ay sonra başlar ve bir hatta iki yıl sonrasına kadar sürer. Bireyler toplumdaki uzayan toparlanma çabaları, çoğu zaman yerine getirilmeyen vaatler ya da yetersiz destek nedeniyle zorluklar yaşamaya başlamaktadır.
  4. İyileşme – Toparlanma Dönemi: En uzun dönemdir. Afetten sonra yıllar boyu sürebilmektedir. Bireyler kendi sorunlarına odaklanmaya başlayarak yaşamlarını yeniden kurmaya çabalamaktadırlar ve sorumluluğu üzerine almaktadır.

Yazımı sonlandırırken beni oldukça etkileyen bir sözü sizlerle paylaşmak istiyorum; ‘Her doğal afetten ders alırız. İster deprem ister sel olsun, ondan bir şeyler öğreniriz, böylece bir sonrakine daha iyi cevap verebiliriz.’

Insta: Psk.benaydiyadin

pskbenaydiyadin@gmail.com

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.